Genel Cerrahi Uzmanı Rinoplasti Burun Estetiği Yargıtay Kararı

Genel cerrahi uzmanı tarafından yapılan burun estetiği (rinoplasti) operasyonunun genel cerrahi alanına girmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde ameliyatı yapan hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun bulunmadığı ve tıbben kusurlu bulunduğu, operasyonun gerçekleştirildiği sağlık kuruluşunun da hekim ile birlikte sorumlu olduğu kararda belirtilmektedir.

Yargıtay 15. HD., E. 2018/5219 K. 2019/46 T. 7.1.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi niteliğinde bulunan estetik amaçlı tıbbi müdahaleden kaynaklanan zararın tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın … yönünden kabulüne, diğer davalılar … ve … Özel … Hastanesi yönünden ise reddine dair verilen karar, davacı ve davalı … vekilince temyiz olunmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin davalılar … ve … Özel … hastanesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Müvekkilinin 2011 yılının Mayıs ayında davalı doktor …’a başvurarak burnunun estetik olarak düzeltilmesini talep ettiğini, doktor tarafından masraf ve ücret olmak üzere 1.000,00 TL kararlaştırıldığını ve 23.05.2011 tarihinde Özel … Hastanesinde ameliyat ettiğini, bu ameliyat sonucu evine dönmüş ve sargıları açıldığında burnunda bir düzelme olmadığı gibi burnunun üzerinde yanık izi ve şişkinlikler bulunduğunu gördüğünü, bunun üzerine müvekkillinin davalı doktor ile görüştüğünde bunun normal olduğunu, düzeltilebileceğini söyleyerek bu kez 22.09.2011 tarihinde Özel … Hastanesinde ameliyat ettiğini, bu kez de düzeltilemediğinin ve yaralarının olduğunu, çok kötü durumda olması nedeniyle davalıya ilettiğini, bir süre beklemesini ve iyileşeceğini söylemesine karşın düzelme olmadığı gibi psikolojisinin de bozulduğunu, burnu düzelmeyen müvekkilinin bir kez daha 31.07.2012 tarihinde davalı …’a ameliyat olmasına karşın yara izleri geçmediği gibi göz kapaklarının da düştüğünü, bu gelişmeler karşısında hayatında acı ve elem yaşayacağının ortaya çıktığını, hastane, ilaç, yol gibi masraflar yaptığını ve maddi kayıplarının da olduğunu ileri sürerek 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, akdî ilişkiyi inkâr etmemiş ve davacıya yapılan ameliyatın diğer davalı doktor tarafından hastanede yapıldığını bildirmiş, esasa yönelik savunmalarda bulunmuştur.

Bu durumda sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 100. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 116. maddesi uyarınca davalı hastanede gerçekleşen operasyonda oluşan zararlardan sorumludur. Esasında … Kurumu Genel Kurulunun vermiş olduğu 20.10.2016 günlü raporunda, ameliyatın rinoplasti (burun estetiği) ameliyatı olduğu, ameliyatı yapan hekimin genel cerrahi uzmanı olduğu, ameliyatın genel cerrahi alanına girmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde ameliyatı yapan hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun bulunmadığı ve tıbben kusurlu bulunduğu bildirildiğine göre, … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. yönünden de davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 768,65 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans, Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku bölümünde doktora yapmaktadır. Mesleğe Hâkim olarak başlayan TABAK, bir süre Elazığ ve Ankara'da hakimlik görevinde bulundu. En son, estetik operasyonlardan kaynaklı hukuki uyuşmazlıklara üst derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nde hakim olarak görev yapmakta iken hakimlik mesleğinden çekilerek serbest avukatlığa geçiş yaptı. Şuanda İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık ve arabuluculuk yapmakta, sağlık Hukuku ağırlıklı olarak avukatlık faaliyetlerini devam ettirmektedir. Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

Yorum yapın