Komplikasyon mu Malpraktis mi ?

Güncelleme Tarihi: 29 Mart 2024

Tıp hukukuna ilişkin davaların en önemli sorusu meydana gelen zararın kaynağı komplikasyon mu malpraktis mi sorusudur. Bu soruya verilecek cevap çoğu zaman yargılamanın seyrini ve sonucunu belirler. Birbirine zıt kavramlar olduğundan bu durumun tespiti yargılama sürecinde büyük önem arz etmektedir.

Malpraktis meydana gelen zararın hekimin kusuru neticesi oluştuğu anlamında gelir. Komplikasyon ise hekime atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, hekimin her türlü dikkat ve özeni göstermesine rağmen meydana gelebilecek olumsuz ihtimallerdir. İlkinde hekim (ya da duruma göre diğer sağlık personeli) oluşan zarardan sorumlu tutularak tazminata mahkum edilirken, ikincisinde hekim ceza davasından beraat eder, tazminat davasında ise hastanın açtığı dava reddedilir.

Ancak komplikasyon bakımından iki önemli ayrıntı bulunmaktadır. Bu ayrıntılar aslında komplikasyon halinde hekimin sorumlu bulunmayacağı kuralına da istisna teşkil eder. Bunların ilki komplikasyon aydınlatması diğer ise komplikasyon yönetimidir.

Komplikasyon aydınlatması, hekimin tıbbi müdahale öncesi hastayı olası komplikasyonlar bakımından aydınlatması, bilgilendirmesi ve bu aydınlatma neticesinde hastanın tıbbi işleme rızasını alması anlamında gelir. Eğer hekim olası komplikasyonlar konusunda hastasını aydınlatmamış ve tıbbi müdahale neticesinde aydınlatmanın yapılmadığı bu komplikasyon meydana gelerek hastaya zarar vermişse bu noktada hekim hiçbir kusuru bulunmasa dahi aydınlatma yapmadan müdahaleyi gerçekleştirdiği için kusurlu kabul edilir.

Komplikasyon yönetim ise hekimin komplikasyonlara ne derece hazırlıklı olduğu ile ilgilidir. Hekimin olası komplikasyonlar konusunda işlem öncesi tedbirli olması, gerekli ekipmanları hazırda tutması, komplikasyon meydana geldiğinde bunu önleyecek ya da etkisini azaltacak uygun işlem ve müdahaleleri gerçekleştirmiş olması komplikasyon yönetiminin unsurlarıdır. Hekim bu tedbirleri almamış ve komplikasyonun verdiği zararı önleyebilecekken önleyememiş ya da artmasına sebebiyet vermişse yine mahkeme tarafından kusurlu kabul edilebilecektir.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans, Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku bölümünde doktora yapmaktadır. Mesleğe Hâkim olarak başlayan TABAK, bir süre Elazığ ve Ankara'da hakimlik görevinde bulundu. En son, estetik operasyonlardan kaynaklı hukuki uyuşmazlıklara üst derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nde hakim olarak görev yapmakta iken hakimlik mesleğinden çekilerek serbest avukatlığa geçiş yaptı. Şuanda İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık ve arabuluculuk yapmakta, sağlık Hukuku ağırlıklı olarak avukatlık faaliyetlerini devam ettirmektedir. Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

Yorum yapın