Rinopilasti Ameliyatı Sonrası Burunda Şekil Bozukluğu ve Çökme Yargıtay Kararı

Yargıtay burun ameliyatı sonrası çökme ve burun ameliyatı sonrası şekil bozukluğu ile ilgili kararında burun estetiği sonrası çökme meydana gelmesinin komplikasyon olarak nitelendirilmesine rağmen estetik operasyonun eser sözleşmesi niteliği vurgulandıktan sonra burundaki şekil bozukluğunun 2. bir operasyonla düzeltilmesi gerektiği dosyada bulunan bilgi ve raporlardan anlaşıldığından davacının yeniden ameliyat olması nedeniyle ödediği bedelin kadri maruf olup olmadığı konusunda son bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken tümden maddi tazminat isteminin reddi doğru olmadığı yönünde hüküm tesis edilmiştir.

Özet: Estetik burun operasyonu sonucu komplikasyon da olsa revizyon ameliyat bedeli karşılanmalıdır.

Yargıtay 15. HD., E. 2018/479 K. 2018/1458 T. 10.4.2018

Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik amaçlı müdahaleden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın manevi tazminat yönünden kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz olunmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, müvekkilinin 21.12.2011 tarihinde … Tıp Merkezi’nde davalı tarafından burun estetiği ameliyatı olduğunu, ameliyat sonrasında burun şeklinde bozulmalar meydana geldiğini, davalıya durumu bildirmesine karşın sonuç alamadığını, elektronik posta yazışmalarında da hatasını kabul ettiğini, ameliyat bedelini iadesini istemesine rağmen sadece 2.000,00 TL’nin iade edildiğini, bakiyesinin ödenmediğini, ayrıca 2 kez daha ameliyat olması gerektiğini,10.000,00 TL manevi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.

Davalı vekili ise, davalının göğüs estetiği, burnunda hava yolu açma ve burun estetiği ameliyatları olduğunu ve toplamda 7.500,00 TL aldığını, ancak burun estetiği tutarının 2.000,00 TL olduğunu, davacının ameliyat sonrasındaki süreçte uzun vadede yaptırması gerekli kontrolleri yaptırmadığını, ilk şikayetinin ameliyattan 9 ay sonra e-posta yoluyla bildirdiğini, davacıya ulaşmaya çalıştığının ve burun görüntüsünü düzeltebileceğini belirtmesine rağmen davacının bedelin iadesini istediğini, kusuru kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, hekime izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, operasyon bedelinin geri iadesi ve yeniden ameliyat parasının tahsiline yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemi reddedilmiş, burun sırtında bir çökmenin meydana geldiği, şekil bozukluğunun oluştuğu ve eser sahibi olarak davalı doktorun istediğini yapmak sözünü verdiğinden bahisle ikinci girişime katlanmak zorunda kalan davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.’nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen ‘estetik amaçlı’ eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacının göğüs estetiği yönünden bir istemi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık burun estetiğinden kaynaklanmaktadır. Davacı, yapılan ameliyat sonrası burnunda çökme meydana geldiğini , bu sebeple de yeniden ameliyat olması gerektiğini ileri sürerek maddi tazminat talebinde de bulunmuş olup, Adli Tıp Kurumu’nun 10.09.2014 tarihli raporunda, burundaki septum deviasyonu, nedeniyle yapılan ameliyatlarının cerrahi normlara uygun olduğu, davacının ameliyat sonrasında burnunda şekil bozukluğu ve çökme yakınması olduğu, ortaya çıkan sonucu gösterilecek özen ve dikkate rağmen kusur izafe edilemeyen bir komplikasyon olarak değerlendirildiği, bu durumun yapılacak sekonder rinoplasti girişimi ile düzeltilebileceği, davalı hekime atfı kabil ihmal ya da kusur bulunmadığı bildirilmiştir.

Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına uygun, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğü bulunmaktadır. Estetik operasyonlarda da yüklenici yani estetik operasyonu yerine getiren doktorun edimini, iş sahibinin yani hastanın amacına ve isteğine uygun şekilde yerine getirmesi zorunludur.

Davacının burnundaki şekil bozukluğunun tıbben komplikasyon olarak tanımlanmakla birlikte eser sözleşmesinin niteliği sonucu garanti etmesi nedeniyle burnundaki şekil bozukluğunun 2. bir operasyonla düzeltilmesi gerektiği dosyada bulunan bilgi ve raporlardan anlaşıldığından dosyada mevcut bulunan 10.07.2015 günlü belge ekinde sunulan bilgi ve belgeler ile 25.07.2014 tarihli fatura da gözetilerek davacının yeniden ameliyat olması nedeniyle ödediği bedelin kadri maruf olup olmadığı konusunda son bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken tümden maddi tazminat isteminin reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Anahtar Kelimeler: rinoplasti sonrası burunda çökme, burun operasyonu sonrası burunda çökme

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans, Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku bölümünde doktora yapmaktadır. Mesleğe Hâkim olarak başlayan TABAK, bir süre Elazığ ve Ankara'da hakimlik görevinde bulundu. En son, estetik operasyonlardan kaynaklı hukuki uyuşmazlıklara üst derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nde hakim olarak görev yapmakta iken hakimlik mesleğinden çekilerek serbest avukatlığa geçiş yaptı. Şuanda İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık ve arabuluculuk yapmakta, sağlık Hukuku ağırlıklı olarak avukatlık faaliyetlerini devam ettirmektedir. Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

“Rinopilasti Ameliyatı Sonrası Burunda Şekil Bozukluğu ve Çökme Yargıtay Kararı” üzerine 2 yorum

Yorum yapın