İş Kazası Tazminat Davası Avukatı

Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2024

İş kazası halinde işverenin bedesel ve ruhsal anlamda zarara uğrayan işçinin maddi ve manevi zararlarını karşılama yükümlülüğü söz konusudur. İçinin vefatı halinde ise işçinin desteğinden yoksun kalanlar işverene karşı destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açabilirler. İş kazası nedeniyle uğranılan zararların işverenden tazmini yanında bu kazaların sosyal güvenlik boyutu da bulunduğundan hukuki sürecin takibinde iş kazası tazminat davası açarken iş kazası alanında tecrübeli bir avukattan yardım alınması tavsiye edilmektedir.

Tedavi giderleri, çalışma gücünün kaybı veya tamamen yitirilmesinden doğan maddi zararlar, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan zararlar, ölüm halinde defin masrafları, geride kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri ve kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi zararların tazmini bu süreçte talep edilen tazminat kalemleri arasındadır.

İş kazası tazminat davasında öncelikle meydana gelen kazanın mevzuatta tanımlandığı şekliyle bi iş kazası olup olmadığı, iş kazası olarak nitelendirilebiliyor ise işverenin zarardan sorumluluğunun tespiti ve akabinde uğranılan zararın miktar itibariyle tespiti süreçlerini içerir.

İşverenin sorumluluğu bakımından adam çalıştıranın sorumluluğu, tehlike sorumluluğu gibi kusursuz sorumluluk halleri söz konusu olabildiği gibi doğrudan iş sözleşmesinden doğan işverenin işçiyi gözetme borcu, dikkat ve özen borcu, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülüklerinde gösterdiği kusur sorumluluğundan da doğabilir. Meydana gelen kaza sonucu işverenin aynı zamanda haksız fiil sorumluluğu da bulunmaktadır. Yapılacak yargılamada sorumluluk ilkeleri mahkemece değerlendirilerek işverenin meydana gelen iş kazasından sorumluluğu tespit edilir.

İş Kazası Nedir ?

İş kazası, mevzuatımızda 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinde ve 6331 sayılı Kanun’un 3. maddesinde detaylı bir şekilde tanımlanmış olup kazanın işle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın geniş bir kapsama sahiptir:

  • İşyeri sınırları içerisinde gerçekleşen kazalar
  • İşyeri dışında olmakla birlikte işin görülmesi esnasında gerçekleşen kazalar
  • İş sebebiyle işverenin talimatıyla gerçekleşen seyahatler esnasında gerçekleşen kazalar
  • İşverenin tahsis ettiği araçla işe gidip gelirken gerçekleşen kazalar iş kazası olarak kabul edilmektedir.

İşverenin iş kazası olduğunda bunu kuruma bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak bu bildirim yapılmamışsa işçinin bu bildirimi yapması veya gerektiğinde Sosyal Güvenlik Kurumunu’da yasal hasım göstermek suretiyle iş kazasının tespitini mahkemeden iş kazası tespit davası açmak suretiyle istemesi gerekir. İş kazasının kurumca tespiti veya mahkemece tespiti tazminat davasının açılması bakımından zorunludur. Hak kayıplarına sebebiyet vermemek adına iş kazası tazminat avukatı desteği ile sürecin yürütülmesi tavsiye edilmektedir.

İş Kazasında İşverenin Sorumluluğu

İş kazasında işverenin sorumluluğu bakımından kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının tespitinde kazanın sigortalı işçinin işverenin otoritesi altında iken gerçekleşmesi ve işin gereğinin yerine getirilmesi ve işyerinin menfaatleri doğrultusunda hareket ediliyor olması gibi kriterler dikkate alınmaktadır.

İşverenin sorumluluğunu ortadan kaldıram veya azaltan bir takım sebepler de bulunmaktadır. Deprem, büyük doğal afetler gibi mücbir sebepler, zarar gören işçinin kendi kusurunun oranı ve üçüncü kişinin kusurunun kazaya etkisi gibi nedenler işverenin sorumluluğunu kaldırabilmekte veya azaltabilmektedir. Sorumluluğun tespitinde bunlar da göz önünde bulundurulur.

İş Kazası Tazminat Miktarı

İş kazası tazminat davasında talep edilebilecek tazminat kalemleri şu şekildedir:

  • Tedavi giderleri,
  • çalışma gücünün kaybı veya tamamen yitirilmesinden doğan maddi zararlar,
  • ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan zararlar,
  • ölüm halinde defin masrafları,
  • ölüm halinde geride kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri
  • kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi zararlar

İş kazası ve kazadan işverenin sorumlu olup olmadığı iş kazası tazminat davası sürecinde mahkemece tespit edildikten sonra zararın miktarının tespitine geçilir. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen miktarlar da dikkate alınarak iş kazasında işçinin uğradığı maddi ve manevi zarardan işverenin hangi oranda kusurlu olduğu ve ödenecek tazminatın miktarı mahkemece bilirkişi marifetiyle tespit ettirilir. Burada işçinin yaşı, en son maaşı, tarafların kusur oranları, yapılan masrafların miktarı gibi faktörler maddi tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olmaktadır. Ayrıca kişilik hakkı ihlali sebebiye mahkemece talep edilmesi halinde manevi tazminatı da hükmedilebilmektedir.

İş Kazası Tazminat Davalarında Zamanaşımı

İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı 10 yıldır. İş kazası aynı zamanda bi haksız fiil olduğundan daha uzun olan ceza dava zamanaşımı uygulama alanı bulur. Ölümlü olaylar bakımından ceza zamanaşımı 15 yıl olduğundan tazminat davası bakımından da zamanaşımı 15 yıla yükselmektedir.

Zamanaşımının ne zaman başlayacağı ise tartışmalı olmakla birlikte birinci görüş kaza tarihinden başlayacağı, ikinci görüş gelişen durum varsa bu durumun sona erdiği tarihten başlayacağı, üçüncü görüş ise iş kazasının haksız fiil boyutuna atıfta bulunarak zararın ve failin bilimsel olarak öğrenildiği tarihten başlayacağını ifade etmektedir. Şuanda ağırlıklı olan görüş haksız fiil hükümlerine göre failin ve fiilin (zararın) bilimsel olarak ortaya çıktığı tarihten itibaren zamanaşımının başlaması gerektiği şeklindedir.