Akıl Sağlığı Raporu ayırt etme yetisi ve hukuki işlem ehliyeti İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma

Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2022

Aşağıdaki Yargıtay Kararında hekimin ayırt etme gücü ve hukuki işlem ehliyeti raporu düzenlediği 1926 doğumlu kişi ile ilgili olarak başka hastanelerce olumlu rapor verilmediğini bilmesine rağmen ve yeterli tetkikleri yapmadan akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor vermesi nedeniyle ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediğine karar verilmiştir.

Yargıtay 15. CD., E. 2017/31357 K. 2021/3207 T. 18.3.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma

HÜKÜMLER : Sanıklar …, …, …hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat, Sanık … hakkında ihmal suretiyle görevikötüye kullanma suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar …, … ve …’ün beraatine ilişkin hükümler ile ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan sanık …’in beraatine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı ile katılan … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Katılan …’nın, mağdur …’nin ilk eşinden olan çocuğu olduğu, sanık …’nin mağdurun ikinci eşi olduğu, sanıklar … ve …’nin ise, mağdurun ikinci eşi sanık …’dan olma çocukları olduğu ve sanık …’in, Demre Aile Sağlığı Merkezi’nde doktor olarak görev yaptığı, mağdurun Antalya İli, Kumluca İlçesi, Belen Köyü, Yanık Mevkiinde kain, 114 ada 40 parsel numaralı tarla niteliğinde taşınmazının bulunduğu, sanıklar …, … ve …’nin söz konusu taşınmazı satarak, bedelini vekaletname ve satış işlemleriyle uhdelerine geçirmek için karar verdikleri, sanıklar …, … ve …’nin bu eylemin icrası kapsamında, mağdurun hukuki işlem ehliyetine sahip olduğuna ilişkin Finike, Kumluca ve Kemer’deki sağlık kuruluşlarında rapor almak istedikleri ancak mağdurun kendisine sorulan sorulara yanıt verememesi nedeniyle sanıklar …, … ve…’in mağdurun hukuki işlem ehliyetine sahip olduğuna dair raporu temin edemedikleri, bunun üzerine 3 sanığın Demre Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan sanık …’e mağduru muayene ettirdikleri ancak sanık …’ın mağdurun yaşı dikkate alındığında titizlikle yapılacak testlerle, nörolojik muayeneyi müteakip ailedeki olası demans öykülerini dinlemek suretiyle, hastanın ilaç öyküsü, kan testi ve bilgisayarlı beyin tomografisinin dahi çekilmesini müteakip, rapor tanzim etmesi ve mevcut teknik imkanlar dahilinde mağduru ilgili uzman hekime sevk etmesi gerekirken, ihmali davranışıyla muayene sonucunda sanık …’ın mağdur …’nin “Aklı melekelerinin yerinde olduğuna, hukuki ehliyetini kendi iradesi ile kullanabileceğine ve temyiz kudretine haiz olduğuna” dair karar verip, 1926 doğumlu mağdur hakkında 27/06/2011 tarihli raporu düzenlediği, bu rapora istinaden sanık …’ün, Kemer 2. Noterliği’nde, 8542 yevmiye nolu vekaletname ile söz konusu taşınmazı satabileceğine dair mağdur …’den vekaletname aldığı, almış olduğu bu vekaletname uyarınca suça konu taşınmazı Kumluca Tapu Müdürlüğü’nde … isimli şahsa 90.000TL karşılığında sattığı, elde edilen 90.000TL’nin sanıklar …, … ve… tarafından paylaşıldığı ve bu şekilde sanıklar …, … ve…’in üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak ve kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri, sanık …’in ise, ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;

1-) Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Sanıkların savunmaları, katılan beyanları, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar … ve …’nin mağdur …’ye ait gayrimenkulü satmak istedikleri fakat mağdur …’nin başlangıçtan beri akli melekelerinin yerinde olmadığını bildikleri, keza mağdur …’nin sanık Dr. …’in vermiş olduğu “akli melekeleri yerindedir” yönündeki 27/06/2011 tarihli rapordan önce 21/06/2011 tarihinde Kumluca Devlet Hastanesine götürüldüğü ve bu hastane tarafından “ayırt etme gücü yoktur” yönünde rapor verildiği, yine tanıklar … ve …’nın beyanlarından da anlaşılacağı üzere sanıkların mağdur …’yi Kumluca Devlet Hastanesine, Kemer Devlet Hastanesine götürdükleri ve bu hastanelerce mağdur …’nin ayırt etme gücünün ve hukuki işlem ehliyetinin olmadığına dair rapor verildiği, sanıklar … ve …’ın diğer sanık …’in bilgisi dahilinde eylemlerini gerçekleştirmek amacıyla daha önce tanıdıkları sanık Dr. …’e ulaştıkları, bu durumun tanık …’nın “Kumluca Devlet Hastanesine gittik, akli meleke raporu olumsuz verildi, tekrardan başka bir hekim muayene etti, o da olumsuz rapor verdi, bu sebeple satıştan vazgeçildi, bu olaydan yaklaşık olarak 10 gün sonra …’nin kızı … beni aradı, bir doktor daha var rapor alabileceğimiz” yönündeki beyanları ve tanık …’ın “… bana durumu anlattı, ben de tanıdığım sanık Dr. …’e doktorların mağdur …’ye ayırt etme yetisinin olduğuna dair rapor vermediklerini anlattım, Dr. …’ta gelsin bakalım dedi” şeklindeki beyanı göz önünde bulundurulduğunda, sanıkların diğer sanık … ile anlaşarak mağdur “…’nin ayırt etme gücü vardır” yönünde rapor vermesini sağladıkları, bu rapora dayanarak mağdur …’nin gayrimenkulünün satışı konusunda kızı sanık … adına Kemer Noterliğinde vekaletname çıkardıkları, bu vekalete dayanarak mağdur …’ye ait gayrimenkulü, tapuda devir etmek suretiyle sattıkları ve taşınmaz bedeli olarak almış oldukları paraları uhdelerine geçirdikleri, bu şekilde sanıklar … ve …’nin üzerlerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak ve kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların mahkumiyetlerine, sanıklar … ve …’nin, mağdur …’nin çocukları olması karşısında, şahsi cezasızlık sebebiyle haklarında TCK’nın 167. maddesi gereğince cezaya hükmolunmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ve hatalı değerlendirme ile sanıkların yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,

2-) Sanık Dr. … hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;

Sanık savunması, katılan beyanları, tanıklar … ve …’ın beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanık Dr. …’in diğer sanıkları tanıdığı, mağdur …’ye diğer hastanelerin ayırt etme yetisinin ve hukuki işlem ehliyetinin olmadığına dair rapor verdiklerini bildiği, buna rağmen tanık …’ın beyanlarından da anlaşılacağı üzere …’yi kast ederek “gelsin, bakalım” dediği ve mağdur …’nin ayırt etme gücü olduğuna dair rapor tanzim ettiği, sanık …’ın diğer sanıkları tanıdığı, mağdur …’nün ayırt etme gücünün olmadığını ve diğer hastanelerin bu hususta olumlu rapor vermediklerini bildiği halde, mağdurun yaşı dikkate alındığında titizlikle yapılacak testler ve nörolojik muayeneyi müteakip, ailedeki olası demans öykülerini dinlemek suretiyle hastanın ilaç öyküsü, kan testi ve bilgisayarlı beyin tomografisinin dahi çekilmesini takiben, rapor tanzim etmesi ve mevcut teknik imkanlar dahilinde mağduru ilgili uzman hekime sevk etmesi gerekirken, ihmali davranışıyla içeriği itibarıyla yalnızca rapor düzenlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı eylemin sübut bulduğu ve mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile beraatine hükmedilmesi,

3-) Sanık … hakkında yapılan temyiz incelemesinde;

Sanık …’nin hüküm tarihinden sonra 18/01/2021 tarihinde vefat ettiğinin UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık … hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ile katılan …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık … hakkındaki hükmün sair hususlar incelenmeksizin ve sanıklar …, … ile … hakkındaki hükümlerin ise bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans, Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku bölümünde doktora yapmaktadır. Mesleğe Hâkim olarak başlayan TABAK, bir süre Elazığ ve Ankara'da hakimlik görevinde bulundu. En son, estetik operasyonlardan kaynaklı hukuki uyuşmazlıklara üst derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nde hakim olarak görev yapmakta iken hakimlik mesleğinden çekilerek serbest avukatlığa geçiş yaptı. Şuanda İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık ve arabuluculuk yapmakta, sağlık Hukuku ağırlıklı olarak avukatlık faaliyetlerini devam ettirmektedir. Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

Yorum yapın