Aşı Olmayan ve PCR Testi Yaptırmayan İşçinin İşten Çıkartılması Sonrası İşe İade İşçilik Alacakları ve Tazminat Davası

Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2022

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2 Eylül 2021 tarihli genelgesinde Covid-19 aşısı tamamlanmamış çalışanların varlığının işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasını güçleştirdiği, diğer çalışanların mevcut sağlık ve güvenlik şartlarını kötüleştirerek çalışma barışını bozduğu belirtilerek; işverence yapılması gerekenler bildirilmiştir. Buna göre;

  • Covid-19 aşısı tamamlanmamış işçiler, işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler konusunda bilgilendirilecek,
  • Bu bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere Covid-19 tanısı konması halinde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı açısından “olası sonuçları” ayrıca bildirilecek,
  • 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle Covid-19 aşısı olmayan işçilerden haftada bir kez zorunlu PCR testi yaptırmaları talep edilebilecek ve test sonuçları gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak.

Pandemi ile birlikte alınan maske tedbirleri, sokağa çıkma yasakları, seyahat kısıtlamaları gibi tedbirlerin Anayasaya ne kadar uygun olduğu ve hukuki yönü çokça tartışıldı. Pandeminin ilerleyen dönemlerinde aşıların bulunmaya ve uygulanmaya başlanması ile birlikte zorunlu aşı uygulamaları ve PCR testi uygulamalarının zorunlu tutulmasının hukuki sonuçları ile tartışmalar devam ediyor. Bugün gelinen noktada ülkemizdeki mevcut durum aşıların zorunlu uygulanmaması ancak aşı olmak istemeyenlerden zorunlu PCR testi talep edilmesi şeklinde uygulama ilerlemekte.

Yukarıda bahsettiğimiz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genelgesi ise aşı olmak istemeyen çalışanları yakından ilgilendirmektedir. Böyle bir düzenlemenin bir genelge ile yapılıp yapılamayacağı Anayasa ve İnsan Hakları hukukçularının tartışması gereken bir konu olup; zaten hali hazırda bu genelge ve diğer Bakanlıkların buna benzer genelgeleri iptal davalarına konu edilmiş bulunmaktadır.

PCR Testi Vermek İstemiyorum Ne Yapabilirim ?

Şuan için Bakanlığın yayınladığı genelgeye göre işveren işçiden zorunlu PCR testi isteyebilmektedir. Eğer aşı olmadıysanız işverenin talebine göre PCR testi yaptırmanız gerekiyor. Ancak genelgenin iptali davası açılması ve bu genelgenin iptali halinde PCR testi verilmemesi söz konusu olabilir. Bu davayı herkesin ayrı ayrı açmasına gerek bulunmayıp bir kişinin davayı açması yeterlidir ve davanın kabul edilmesi halinde herkes için uygulama alanı bulacaktır.

Genelgenin iptaline ilişkin olarak açılacak dava neticesinde genelgenin yürütmesinin durdurulması ya da iptali kararları çıkarsa artık PCR testine ilişkin işverenler nezdindeki uygulamalar sona erecektir. Aksi bir kararda ise ve ayrıca genelgenin iptaline ilişkin bu davanın devam ettiği süreç boyunca çalışanların işverenin talebine rağmen PCR verememekte diretmesi iş akdinin geçerli nedenle feshi ile sonuçlanabilir.

Aşı ve PCR Nedeniyle İşçi Çıkartmanın Hukuki Sonuçları

Öncelikle genelgede dikkat çeken nokta PCR testi zorunluğunun “İSTENEBİLECEK” ifadesi ile işverenin kendi insiyatifine bırakılmış olmasıdır. Yani PCR testi talep etmek işverenin tercihine bırakılmış bulunmaktadır. PCR testi istemeyen işveren işçisini olası riskler ve alınan tedbirler konusunda bilgilendirecek ve Covid-19 olması halinde bunun olası sonuçlarını işçisine bildirecektir.

PCR testi isteyen işveren bakımından ise genelgede test sonuçlarının gerekli işlemler için saklanması gerektiğini belirtmektedir. Buradaki olası sonuçlar ve gerekli işlemler gibi ifadeler son derece muallak ifadeler olup burada olması muhtemel sonuçlardan bahsedeceğiz.

Genelge öncesinde işverenin işçilerine aşıyı zorunlu tutup tutamayacakları tartışılmaktaydı ve tahminimizce Bakanlık buna ilişkin soru işaretlerini gidermek adına PCR testi istenebileceğine ilişkin söz konusu genelgeyi yayınlamış bulunuyor. İşçinin Covid-19 aşılarını olmamasının işverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatından doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği vurgulanıyor. Böyle bir durumda İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatının işverene yüklediği yükümlülükler gereği işçinin haklı nedenle değil ama GEÇERLİ NEDENLE iş akdini sona erdirebileceği iş hukukçuları tarafından genel kabul gören görüş diyebiliriz. Haklı neden ile geçerli neden arasındaki en önemli fark haklı nedenle işten çıkartmada işçinin tazminat haklarını kaybetmesine rağmen geçerli nedenle işten çıkartmada işçinin tazminat hakları ödenmek suretiyle işten çıkartılmasıdır.

Aşı ve PCR Zorunluluğu Nedeniyle İşten Çıkartılan İşçi Ne Yapabilir ?

Aşı olmadığım ve PCR yaptırmadığım için işten çıkartıldım ne yapabilirim ? Öncelikle yukarıda bahsedildiği şekilde aşı yaptırmadığı ve pcr testi yaptırmadığı için işten çıkartılan yani iş akdi feshedilen bir işçi geçerli nedenle iş akdi feshedildiğinden, mevzuatın işe iade için aradığı şartları da taşıyorsa işe iade davası açabilir. İşe iade davası için iş akdinin feshi tarihinden itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurmak gerektiğini de hatırlatmış olalım.

Her ne kadar hukukçular genel itibariyle aşı olmayan ve PCR testi de yaptırmak istemeyen işçinin geçerli nedenle yani tazminatları ödenmek suretiyle iş akdinin feshedilebileceği, bunun iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının işverene tanıdığı bir hak olduğunu düşünüyorsa da nihayetinde buna ilişkin son sözü iş mahkemeleri verecektir.

İşe İade davası için kanunda aranan şartlar:

  • İş Kanunu veya Basın İş Kanunu’na tabi olmak
  • İşyerinde 30 veya daha fazla işçi bulunması
  • En az 6 aylık kıdeme sahip olmak
  • İş Sözleşmesinin belirsiz süreli olması
  • İşveren vekili veya yardımcısı olmamak

Aşı Nedeniyle İşten Çıkartıldım Haklarım Nelerdir ?

Aşı olmadığınız için ya da PCR testi yaptırmadığınız için işten çıkartıldıysanız ve işe iade talebiniz de bulunmuyorsa veya işe iade şartlarını taşımıyorsanız, tazminat ve işçilik alacaklarınız için iş davası açabilirsiniz. Zira şuan genel kabul gören görüşe göre aşı nedeniyle işten çıkartma bir geçerli nedenle fesih durumudur ve işçinin tazminat ve alacak haklarının ödenmesi gerekir.

İşçilik tazminat ve alacaklarına ilişkin davalar da zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu için öncelikle zamanaşımı süresi içerisinde arabuluculuk başvurusunun yapılarak bu sürecin gerçekleştirilmesi; arabulucu huzurunda anlaşma olmaması halinde ise iş davası açılması gerekmektedir.

Aşı ve PCR nedeniyle işten çıkartma ile ilgili hukuki destek ve avukatlık hizmeti almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans, Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku bölümünde doktora yapmaktadır. Mesleğe Hâkim olarak başlayan TABAK, bir süre Elazığ ve Ankara'da hakimlik görevinde bulundu. En son, estetik operasyonlardan kaynaklı hukuki uyuşmazlıklara üst derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nde hakim olarak görev yapmakta iken hakimlik mesleğinden çekilerek serbest avukatlığa geçiş yaptı. Şuanda İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık ve arabuluculuk yapmakta, sağlık Hukuku ağırlıklı olarak avukatlık faaliyetlerini devam ettirmektedir. Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız

“Aşı Olmayan ve PCR Testi Yaptırmayan İşçinin İşten Çıkartılması Sonrası İşe İade İşçilik Alacakları ve Tazminat Davası” üzerine 2 yorum

  1. Merhaba
    Çalışıyor olduğum iş yeri aşı yaptırmadığım için benden yazılı savunma talep etmektedir. Aşı yaptırmam durumunda işten çıkarılacağımı bildirmektedir. Her hafta PCR Testi istenildi onuda yapmama rağmen durum budur. Konu ile ilgili nasıl bir yol izlemeliyim.
    Saygılarımla.

    Yanıtla

Yorum yapın