Güncelleme Tarihi: 30 Mayıs 2020

Sağlık Personeli İçin Sık Sorulan Sorular

Aşağıda yer alan sık sorulan sorular hastane, hekim ve diğer sağlık personelinin sorunlarına ilişkin bir takım problemlerden yola çıkarak hazırlanmıştır. Aşağıda yer almayan hususlarla ilgili sorularınızı bizlere iletişim kanallarımız aracılığı ile iletebilirsiniz.

Tıbbi Malpraktis Nedir ?

Tıbbi malpraktis hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının mesleki faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri tıbbi uygulama hatalarını ifade eden bir terimdir. Hekim veya sağlık çalışanının mesleğin gerektirdiği özen yükümlülüğüne ve tıbbi standartlara aykırı iş ve işlemleri neticesinde hastanın maddi ve/veya manevi zarara uğraması durumunda tıbbi malpraktis gündeme gelir.

Malpraktis Durumunda Hekim Ne Tür Adli Süreçlerle Karşılaşabilir ?

Hekimin tıbbi uygulama hatasının bulunduğu iddiası ile başlayacak adli süreçleri idari soruşturma, tazminat davası ve ceza davası olarak üçe ayırabiliriz. Hekimin çalıştığı kurumun türüne göre tıbbi uygulama hatası bir idari şikayet ve soruşturmaya konu edilebileceği gibi oluşan maddi ve manevi zararlarla ilgili olarak hekim aleyhine tazminat davası açılması da mümkün olabilmektedir. Eğer hekim kendi özel muayenehanesinde hizmet veriyor veya bir özel hastane bünyesine hizmet veriyorsa açılacak davalarda adli yargı mahkemeleri görevli iken, hekimin kamu kurumunda, kamu veya vakıf üniversite hastanesinde çalışıyor olması halinde davalar idari yargı mahkemelerinde ilgili kamu kurumu veya üniversiteye karşı açılmaktadır. Bunun yanında meydana gelen hatanın taksir derecesinde bir yaralama ya da öldürmeye sebebiyet verme suçunu oluşturup oluşturmadığı ile ilgili olarak ceza soruşturmasına konu edilebilmesi ve bununla ilgili olarak hekim ve sağlık çalışanları aleyhine ceza davası da açılabilmektedir.

Malpraktis Davalarında Hekimin Kusurunu Kim Belirler ?

Mahkemeler, hekim ve hastaneler aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarında alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyetlerden meydana gelen istenmeyen neticenin hekim hatası mı yoksa komplikasyon mu olduğunu belirleyebilmek adına rapor alırlar. Bu raporlar kimi zaman Adli Tıp Kurumu ilgili dairesi kimi zaman da üniversitelerin ilgili anabilim dallarında görev alan öğretim üyeleri tarafından hazırlanır.

Tıbbi Hata Bakımından Hastanelerin Sorumluluğu Nedir ?

Hastane organizasyonu içerisinde gerçekleştirilen bir hekimlik faaliyeti neticesinde meydana gelen tıbbi hatalardan hekimle birlikte ilgili hastane işletmesi de sorumludur. Bu sorumluluk hasta ile hastane arasındaki hukuki ilişkinin türüne, boyutuna göre değişmekle birlikte genel itibariyle hastane ile hasta arasında hastaneye kabul sözleşmesi bulunduğu ve sorumluluk kaynağının da bu sözleşme olduğu kabul edilmektedir. Örneğin bir hekimin hastasını komplikasyonlar konusunda yeterince aydınlatmaması sonrası meydana gelen komplikasyonun sebebiyet vereceği zararlardan tam hastaneye kabul sözleşmesinin bulunduğu durumlarda hastane de hekimle birlikte müteselsil sorumlu kabul edilecektir.

Komplikasyon Nedir ?

Komplikasyon, tıbbi müdahale sürecinde öngörülemeyen ya da öngörülebilse dahi engellenmesi mümkün olmayan bir takım istenmeyen neticeler ve yan etkiler olarak ifade edilir. Komplikasyon riski kimi zaman öngörülmekle birlikte fayda-zarar dengesi gözetilerek hekim ve hasta tarafından hastanın şifa bulması adına meydana gelmesi kabullenilebilir. Bazen de tıbbi müdahale sürecinde hekimin öngöremeyeceği komplikasyonlar meydana gelebilir. Bu durumda diğer şartlar da mevcutsa hekim meydana gelen komplikasyonlardan sorumlu olmayacaktır.

Hekim Ne Zaman Komplikasyondan Sorumlu Olur ?

Kural olarak hekim olası komplikasyonların meydana getirdiği zararlardan sorumlu kabul edilmese de bu sorumsuzluk durumunun iki ön koşulu vardır: komplikasyon aydınlatmasının yapılması ve komplikasyon yönetiminde kusur bulunmaması. Komplikasyon aydınlatması hekimin öngörülebilir olası komplikasyonlar hakkında hastasının tıbbi müdahale öncesi aydınlatması olarak ifade edilebilir. Komplikasyon yönetimi ise meydana gelen komplikasyonların zararlarının engellemek veya hafifletmek adına gerekli tıbbi teçhizatın işlem esnasında hazır bulundurulması ve komplikasyon durumunda uygun müdahalelerin yapılması olarak anlaşılabilir.

Aydınlatılmış Onam Nedir ?

Tıbbi müdahale öncesi müdahaleyi gerçekleştirecek hekim veya sağlık çalışanı tarafından hastanın konulan tanı, uygulanacak tedavinin türü, başarı şansı, süresi, müdahaleyi kimin, nerede ve ne zaman gerçekleştireceği, olası komplikasyonlar ve yan etkiler, alternatif tedavi seçenekleri, tedavinin reddi veya geciktirilmesi halinde yaşanabilecekler, ilaç kullanım talimatları ve olası yan etkileri, müdahale sonrası uygulanması gereken yaşam standartları konusunda hastanın aydınlatılması ve bu aydınlatma neticesinde rızasının alınması olarak ifade edilebilir.

Aydınlatılmış Onamın Yazılı Olması Şart Mıdır ?

Mevzuatta sadece büyük cerrahi ameliyatlarda ve bir takım özel durumlarda yazılı aydınlatılmış onam alınması belirtilmişse de olası yargılama süreçlerinde hastanın aydınlatıldığı ve rızasının alındığını ispatlama yükü hekimin üzerinde olduğunda mümkün olan her durumda hastanın yazılı olarak aydınlatılıp rızasının da yazılı alınmasını tavsiye etmekteyiz.

Hastayı Hekim Dışında Başkasının Aydınlatması Halinde Sorumluluk Durumu Nedir ?

Hasta hekim arasındaki güven ilişkisi gereği bu yükümlülüğün bizzat işlemi yapacak hekim tarafından yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ancak zorunluluk durumu varsa hekim bu işlemi bir başka hekime devredebilir. Bu durumda da aydınlatma görevini devrettiği hekimin hatalı aydınlatmasından da sorumlu olmaya devam eder. Eğer müdahale bir hekim tarafından yapılacaksa bu müdahalenin aydınlatması yardımcı sağlık personeline bırakılamaz. Bunun istisnası işlemi bizzat yardımcı personelin, söz gelimi hemşirenin yapacak olmasıdır.

Hekime Karşı Şiddet Vakaların Yapılması Gerekenler Nelerdir ?

Öncelikle bir hastane organizasyonu kapsamında hekimlik hizmeti veriliyorsa, hastane yönetimi tarafından olay meydana gelmeden önce gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmış olması gerekir. Olay akabinde mutlaka olaya şahit olan diğer hekimler ve görgü tanıkları ile birlikte tutanak tutulmalı, kamera kayıtları muhafaza altına alınmalıdır. Beyaz kod uygulaması devreye sokulmalıdır.

Hekime karşı işlenen şiddet vakaları darp şeklinde olabileceği gibi sözlü de olabilir. Ceza hukuku anlamında bu tür durumlarda kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçları oluşmaktadır. Üstelik Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’ndaki düzenleme gereği özel sektörde çalışan bir sağlık çalışanına karşı da işlense bu tür suçlar kamu görevlisine karşı işlenmiş kabul edilerek ceza miktarında arttırıma gidilmekte, ayrıca tutuklama tedbiri bakımından da katalog suçlar kapsamında değerlendirilmektedir. Ayrıca suçun failine karşı maddi ve manevi tazminat davası da açılması mümkündür.

Başka Bir Sorunuz mu Var ?